İrşadla teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » İrşadla teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İrşadla teslim arasında nasıl bir ilişki vardır?

İrşad ve teslim aynı paralelde giden bir müessesedir. Teslim; teslim olan kişiye ait olan bir keyfiyettir. İrşad; mürşide ait olan bir müessesedir. İrşad, salikte yani Allah'a doğru seyr-i sülûk halinde olan kişide veya müridde teslimi sağlamak üzere Allah'ın mürşide verdiği görevin adıdır.

İrşad bir vazifedir, teslim de bir vazifedir. İrşad mürşidin vazifesi, teslim müridin vazifesidir.
 
Onun teslimine yardım edecek olan mürşiddir (öğretisiyle, davranışıyla). Ona göstereceği fizik ötesi olaylarla irşad makamı, müridi teslimlere ulaştıracaktır.

Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan müridin (Allah’a ulaşmayı murat eden kişinin) dizaynı, 14. basamakta mürşidle noktalanır. Bu noktadan sonra seyr-i sülûk başlamıştır. Ruh vücuttan ayrılacaktır, 7 tane gök katını aşıp Allah'a ulaşacaktır. Bu süreç içerisinde mürşid, müridin devamlı yardımcısıdır.

Sevgili öğrenciler, izleyenler dinleyenler! 21. basamakta, kişinin nefsinin kalbindeki afetlerin yarıdan fazlası yok olduğu bu noktada Allah'a ulaşır. Allah'a ulaşan ruh, Allah'ın Zat’ında yok olur. Bu, ruhun Allah'a teslimidir.

Teslimi gerçekleştiren müriddir. Allah'a ulaşmayı ve ruhun teslimini dileyen kişidir. Ama gerçekleştirmesinde medhaldar olan, o hedefe ona ulaştıran mürşiddir ve devrin imamıdır.

Devrin imamı ruha: “Bu vücudu terk et! Senin Allah'a ulaşma günün geldi.” Demese, hiçbir zaman hiçbir ruh vücuttan ayrılamaz. Ayrılabilmesi mutlaka o talebe muhatap olmasına bağlıdır. Böyle bir talebi yapabilen de bir tek kişi vardır her devirde; sadece devrin imamı. Hangi mürşide tâbî olurlarsa olsunlar insanlar, tâbî oldukları kim olursa olsun, başlarının üzerinde o mürşidin değil, devrin imamının ruhu oluşur.

Derhal orada yerleşir. O kişinin ruhu da vücudunu terk edip, Allah'a doğru yola çıkar. Yetmez, gene devrin imamının ruhudur ki; kişinin başının üzerinde var olduğu zaman kişinin kalbinin içine îmân yazılır. Mucâdele Suresinin 22. âyet-i kerimesine göre:

58/MUCÂDELE-22: Lâ tecidu kavmen yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîratehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minhu, ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anhu, ulâike hizbullâh(hizbullâhi), e lâ inne hizballâhi humul muflihûn(muflihûne).
Allah’a ve ahiret gününe (ölmeden önce Allah’a ulaşmaya) îmân eden bir kavmi, Allah’a ve O’nun Resûl’üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razı oldular. İşte onlar, Allah’ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah’ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?


Nefs tezkiyesi ancak bundan sonra başlayabilir. Ve ruh nefs tezkiyesine paralel olarak Allah'a ulaşır. Teslimini gerçekleştirecektir. Teslim irşadın, aydınlığın içerisinde gerçekleşen bir fenomendir. Önce ruh teslim olur, sonra fizik vücut teslim olur.

Ruhun teslimi 22. basamak, fizik vücudun teslimi 25. basamak, nefsin teslimi 27. basamak ve nihayet iradenin teslimi 27. basamağın 5. kademesi.

Öyleyse Allah'ın yolu (İslâm); teslimlerden ibarettir. İrşad da teslimleri gerçekleştiren öğretinin adıdır. Bu öğreti, sadece ders vermek suretiyle değil, pratik açıdan her an yardımcı olmakla devam eder.

Benzer konular