Eskiden bana ters davranan insanlara ben de ters davranır, onlara düşman olurdum. Şimdi himmetinizle onlar ters davransalar bile düşman olamıyorum, garip bir şekilde onları sevdiğimi hissediyorum. Acaba daha çok sevmek ve onları da mutlu edebilmek için ne yapabiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sevgi » Eskiden bana ters davranan insanlara ben de ters davranır, onlara düşman olurdum. Şimdi himmetinizle onlar ters davransalar bile düşman olamıyorum, garip bir şekilde onları sevdiğimi hissediyorum. Acaba daha çok sevmek ve onları da mutlu edebilmek için ne yapabiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Eskiden bana ters davranan insanlara ben de ters davranır, onlara düşman olurdum. Şimdi himmetinizle onlar ters davransalar bile düşman olamıyorum, garip bir şekilde onları sevdiğimi hissediyorum. Acaba daha çok sevmek ve onları da mutlu edebilmek için ne yapabiliriz?

Evvelâ daha çok sevmek için yapman lâzımgelen şey; zikrini arttırmak. Hedefe gitmekse bu istikamette Allahû Tealâ’nın yardımıyla gerçekleşen bir husustur: Başka insanları da Allah’a ulaştırmak için gayret sarf etmek…

Ne yazık ki! İnsanlar zamanımızda “İslâm mı?” diyorlar. “Namaz kılmak var, oruç tutmak var, zekât vermek var, hacca gitmek var, kelime-i şahadet getirmek var. Bu 5’ini yapanlar İslâm’ın 5 şartını yerine getirmişlerdir, tamamdır.” diyorlar. Hayır! Tamam değildir. Namaz kılmak da fazdır; evet, oruç tutmak da fazdır; evet, zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de fazdır. Ama İslâm dîni, Allah’a teslim olanların dînidir. Hiç kimse hacet namazını kılıp, mürşidini Allah’tan sorup da Allah’ın kendisine göstermesinden sonra o kişiye veya onun bir yetkili vekiline tâbî olmadıkça, o kişinin ruhu Allah’a ulaşamaz sevgili kardeşlerim! Bedavadan Allahû Tealâ vermiyor, mutlaka bir emeğin sahibi olmak mecburiyetindeyiz.

Benzer konular